Mersin Ticaret Borsası (MTB) Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir, Türkiye’nin su stresi yaşayan ve su stresi seviyesi yükselen ülkeler kategorisinde yer aldığını belirterek, su kaynaklarının verimli kullanımının önemine dikkat çekti. Özdemir, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın su temelli tarımsal üretim planlaması modelinin başarıya ulaşmasını temenni ettiğini ifade etti.
Küresel Isınma ve Su Kaynaklarına Etkisi
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 19 Mart 2025 tarihinde yayınladığı “Küresel İklim Durumu” raporuna değinen Özdemir, 2024 yılının son 175 yılın en sıcak yılı olduğunu ve okyanus sıcaklıklarının son 65 yılın en yüksek seviyesine ulaştığını hatırlattı. Küresel ısınmanın hızlanan buzul erimesi ve tatlı su kaynaklarının azalması gibi ciddi sonuçlar doğurduğunu belirten Özdemir, su kaynaklarının verimli ve etkin kullanımının artık bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı.
Türkiye’nin Su Kaynaklarındaki Durumu
Dünya Bankası’nın 28 Ocak 2025’te güncellediği “Yenilenebilir İç Tatlı Su Kaynakları” raporuna göre, Türkiye’nin dünyadaki tatlı su kaynaklarının sadece yüzde 0,5’ine sahip olduğunu belirten Özdemir, Brezilya’nın yüzde 13,2’lik payla ilk sırada yer aldığını, Rusya ve Kanada’nın ise sırasıyla yüzde 10,1 ve yüzde 6,7’lik paylarla takip ettiğini aktardı.
Tarım Sektöründe Su Kullanımı
Türkiye Bankalar Birliği’nin 2023 yılında yayınladığı Tarım Sektörü Raporu’na atıfta bulunan Özdemir, tarımsal üretimdeki su ihtiyacının giderek arttığını, sanayideki dengesiz gelişmeler, su kaynaklarının kirlenmesi ve nüfus artışı nedeniyle önümüzdeki 25 yılda su kullanım miktarının 3 katına çıkacağının öngörüldüğünü belirtti. Özdemir, bu nedenle su temelli tarım politikalarının her geçen gün daha da önem kazandığını ifade etti.
Sulama Yöntemlerinin Verimliliği
Türkiye’de tatlı su kaynaklarının yüzde 75’inin tarımda kullanıldığını hatırlatan Özdemir, Devlet Su İşleri verilerine göre sulanabilir tarım arazilerinde yüzde 75 oranında salma sulama, yüzde 10 oranında yağmurlama sulama ve yüzde 5 oranında damla sulama yöntemlerinin kullanıldığını aktardı. Özdemir, açık kanallarla dağıtılan suyun yarısının buharlaşma ve altyapı eksiklikleri nedeniyle kaybolduğunu belirterek, su israfını azaltmak ve verimliliği artırmak için kapalı basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması, eski sulama sistemlerinin rehabilitasyonu ve modern sulama yöntemlerinin teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.
Nüfus Artışı ve Su İhtiyacı
Türkiye’de tarım alanlarının son 17 yıldır 37-40 milyon hektar arasında değişirken, nüfusun yüzde 21 artarak 85,7 milyona ulaştığını belirten Özdemir, özellikle yaz aylarında artan yerli ve yabancı ziyaretçi sayısının su ihtiyacını daha da artırdığını ifade etti. 2030 yılında su kaynaklarının yüzde 20 azalması ve nüfusun yüzde 10 artmasının öngörüldüğünü hatırlatan Özdemir, Türkiye’nin su stresi yaşayan ülkeler kategorisinde yer aldığını bir kez daha vurguladı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Çalışmaları
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın su temelli tarımsal üretim planlaması modelinin başarıya ulaşmasını temenni eden Özdemir, belirlenen politikaların istikrarlı bir şekilde uygulanması ve dönemsel gelişmeler ışığında güncellenmesi gerektiğini belirtti. Özdemir, su kaynaklarının korunması, tasarruf sağlanması ve verimli kullanımı konusunda toplumsal bilincin artırılması gerektiğini ifade ederek, özellikle genç nesillerin bu konuda bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti.
Dünya Su Günü Mesajı
Özdemir, 22 Mart Dünya Su Günü’nü kutlayarak, su kaynaklarının korunması ve verimli kullanımı konusunda herkesin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirtti. Özdemir, “Su, geleceğimizdir. Bu nedenle su kaynaklarımızı korumak ve verimli kullanmak hepimizin ortak görevidir” diyerek sözlerini tamamladı.

Yönetici